ABD'den sonra Fransa endişesi
10 Ağustos 2011Finans piyasalarında kara bulutlar dağılmak bilmiyor. Avrupa Merkez Bankası, hafta sonu yaptığı olağanüstü toplantının ardından borçlanma maliyetleri giderek artan İtalya ve İspanya’nın devlet tahvillerini satın alacağı sinyalini vererek, tepetaklak olan piyasalara güven vermeye çalışmıştı. Bu açıklamanın ardından İtalyan ve İspanyol piyasalarında durum nispeten sakinleşti. Ancak şimdi de Fransa'nın devlet borçlarına dair kaygılar yayılmaya başladı. Bazı Fransız ekonomi uzmanları bunu açıkça dile getiriyor.
Ekonomi alanında uzman gazeteci Nicolas Doze, Fransa’nın AAA olan kredi notunun tehlikede olduğunu düşünüyor. Doze bu konuda ilginç bir teori öne sürüyor ve şunları kaydediyor: ‘’Ülkemizin tam 1 trilyon 600 milyar euro borcu var. Bu, ülkemizin gayri safi yurtiçi hasılasının neredeyse yüzde 85’ine tekabül ediyor. Bu rakamlarla Fransa’nın en iyi kredi notunu hak etmediği çok açıktır. Ama kredi derecelendirme kuruluşları ile Fransız hükümeti arasında bir anlaşma var. Bu anlaşma, Cumhurbaşkanı'nın yeniden seçilmesini tehlikeye atmamak için, 2012 seçimlerinden önce Fransa’nın kredi notu kırılmayacağı yönünde.”
Fransa'da yeni tasarruf tedbirleri yolda
Fransa Euro Bölgesi’nde kredi notu AAA olan 6 ülke arasında, borç yükü en fazla olan ülke. Geçen haftaya kadar aynı nota sahip ABD’nin notunun kırılmasının ve akabinde piyasaların altüst olmasının ardından, Fransa da yeni tasarruf tedbirlerine gidileceğini açıkladı. Elysee Sarayı’nda yapılan kriz toplantısında, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, bakanlarından, 17 Ağustos’a kadar devlet borçlarının azaltılması için yeni ve somut öneriler getirmesini talep ettiği bildirildi.
AB ise son dönemdeki endişelere finans piyasalarından daha iyimser yaklaşıyor. AB Komisyonu sözcüsü, salı günü yaptığı açıklamada, borç krizi ve kredi notunun kırılması nedeniyle ABD’nin çift dipli resesyona gireceği yönündeki endişenin dayanaksız olduğunu belirtti. Hafta sonu yapılan kriz diplomasisinin ardından AB’nin ilk etapta beklemeye karar verdiğini belirten sözcü, öncelikle 21 Haziran’daki AB Zirvesi'nde alınan kararların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
''Rekabet gücü testine ihtiyaç var''
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barraso ise geçen hafta Euro Bölgesi devlet ve hükümet başkanlarına bir mektup göndererek euronun istikrarını sağlamayı hedefleyen kurtarma fonunun (EFSF) yükseltilmesini talep etmişti. Almanya ise hâlihazırda 750 milyar euro olan bu fonun yükseltilmesini kesinlikle reddediyor.
Almanya Ekonomi Bakanı Philipp Rösler, daha farklı önlemlere ihtiyaç duyulduğu kanaatinde. Rösler bu önlemleri şöyle özetledi: ’’Euro Bölgesi ülkelerinin borçlarını frenleyen bir yasayı ulusal anayasalarına alması gerekiyor. İkinci olarak da ulusal ekonomilerin durumunu değerlendirecek bir rekabet gücü testine ihtiyacımız var. Üçüncü olarak da bir ülkenin ekonomisinin bu testi geçememesi halinde ise yeni bir istikrar konseyinin devreye girmesi gerekiyor. Bu konsey, otomatik yaptırım mekanizmalarıyla, söz konusu ulusal ekonominin kendi başına bir an önce gerekli rekabet gücüne kavuşabilmesi için çabalamalıdır.’’
Rössler’in bu önerilerinin gelecek hafta Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble tatilden döndükten sonra görüşülmesi bekleniyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Başak Demir (RTRD, dpa, AFPD, DW)
Editör: Başak Özay