ABD'den Kıbrıs'taki sondaj çalışmalarına destek
16 Kasım 2018ABD'li enerji şirketi ExxonMobil ve Katar devletine bağlı Qatar Petroleum, Kıbrıs Cumhuriyeti ile yaptığı anlaşma çerçevesinde Cuma günü ada açıklarında sondaja başladı. Rum yönetiminin adanın güneyinde ilan ettiği 13 parselden 10'uncusunda gerçekleştirilen sondaj çalışmalarının başladığı gün Kıbrıs'a bir ziyaret gerçekleştiren ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Francis Fannon, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin doğal gaz arama faaliyetlerine destek verdi.
Enerji konularından sorumlu bakan yardımcısı Fannon, ABD'nin "Kıbrıs'ın kaynak zenginliğini geliştirme hakkını tanıyan pozisyonunu uzun zamandır sürdürdüğünü" belirtti. Kıbrıs Cumhuriyeti Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ile görüşmesinin ardından gazetecilere konuşan Fannon, "bölgedeki tüm insanlara fayda sağlayacağını" düşündükleri enerji kaynaklarını aynı zamanda "işbirliği ve ekonomik gelişme için bir katalizör" olarak gördüklerini ve "Kıbrıs'ın bu bağlamda önemli bir rol oynadığını" söyledi. ABD'li bakan yardımcısı, "bölgedeki umut vaat eden gelişmelerden dolayı büyük heyecan duyduklarını" kaydetti.
Fannon, doğal kaynak zenginliğinin, Kıbrıs'ın birleşmesini sağlayacak "kapsamlı bir anlaşma bağlamında adadaki tüm toplumlara eşit olarak paylaştırılması gerektiğine" inandıklarını ifade etti. Fannon, İsrail ve Mısır'ı da içeren bölge turu kapsamında Kıbrıs'a gitmişti.
ExxonMobil'in hidrokarbon arama çalışmaları yapmak üzere bölgeye gönderdiği sondaj gemisi "Stena IceMax", geçtiğimiz günlerde 10'uncu parsele ulaşmıştı. Kıbrıs Cumhuriyeti yönetimi, 25 Şubat 2019'a kadar bölgede yapılacak çalışmalara ilişkin Navtex bildiriminde bulunarak diğer gemileri "Stena IceMax"e 500 metreden fazla yaklaşmamaları için uyarmıştı.
Türkiye'nin tepkisi
Rum yönetimi, 10'uncu parsel olarak kabul ettiği bölgede doğalgaz aranması için geçen yıl ExxonMobil ve Qatar Petroleum (Katar Petrolleri) şirketleriyle anlaşmıştı.
Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) doğalgaz ve petrol arama ruhsatı verdiği alanlarla çakışmayan 10'uncu parsel, Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesine (MEB) de girmiyor. Ancak Türkiye, Güney Kıbrıs'ın Kuzey'in dahil olmadığı tek taraflı eylemi nedeniyle 10'uncu parseldeki sondaj çalışmalarına da karşı çıkıyor.
Kıbrıslı Rumlar ise sürdürdükleri doğal gaz arama faaliyetlerini egemenlik hakkı olarak görüyor ve olası bir ekonomik kazancın ada birleştikten sonra tüm Kıbrıslılara adilane bir şekilde paylaştırılacağını savunuyor.
Kıbrıs açıklarındaki ilk doğalgaz rezervi keşfini ABD'li enerji şirketi Noble Energy 2011 yılında, Rumların 12'nci parsel olarak adlandırdığı bölgede yapmıştı. Ancak bulunan 127,4 milyar metreküplük rezervin çıkarılması için herhangi bir işlem yapılmadı.
DW,AFP,AP/CÖ,BK
© Deutsche Welle Türkçe