ABD'den Kuzey Kore ve Suriye'ye nükleer işbirliği suçlaması
25 Nisan 2008İsrail'in, Suriye'ye yönelik hava saldırısından 7 ay sonra ABD yönetimi sessizliğini bozdu. Amerikan hükümeti, bugüne kadar gizli tuttuğu fotoğraf ve videolar ile, Kongre üyelerine bilgi verdi ve İsrail’in bombaladığı binanın Kuzey Kore’nin yardımıyla inşa edilmekte olan bir nükleer reaktör olduğunu ve sözkonusu reaktörün ''barışçı amaçlar'' taşımadığını ileri sürdü.
Suriye: Reaktör değil, boş askeri bina
Suriye ise, Washington’dan gelen suçlamaları reddetti ve Washington'u, İsrail'in geçen yıl düzenlediği hava saldırısına destek vermekle suçladı. Şam yönetiminin Washington büyükelçisi İmad Mustafa, imha edilen tesisin nükleer reaktör değil, sadece boş bir askeri bina olduğunu iddia etti. Mustafa, Amerikan yetkililerin ellerindeki bilgileri kendisine gösterdiğini, ancak kendisinin de cevap olarak, Amerikan yönetiminin kitle imha silahları hakkında son kez Güvenlik Konseyi’ne gidişinin, Irak’taki kitle imha silahları iddiaları sırasında olduğunu hatırlattığını söyledi.
Washington’daki Uluslararası Bilim ve Güvenlik Enstitüsü’nden David Albright ise büyükelçinin iddialarını yalanlıyordu. Suriye'nin reaktörü yıllardır inşa ettiğini belirten Albright, Şam yönetiminin inşaatı saklamak için epey uğraştığını ve tamamlamak üzere olduğunu, delillerin çok açık bir şekilde gözler önüne serildiğini belirtiyordu.
"Nükleer silah programımız yok"
İsrail’in bir hava saldırısı düzenlediği yönünde ilk haberler geçen Eylül başında Washington Post gazetesinde çıkmıştı, gazete İsrail uçaklarının Kuzey Kore yardımıyla inşa edilmekte olan ve nükleer silahlar için plütonyum üretmeyi hedefleyen bir nükleer reaktörü vurduğunu duyururken, Suriye, sözkonusu binanın sadece zirai deney istasyonu olduğunu iddia etmiş, nükleer silah programı olmadığını ve Kuzey Kore ile de nükleer işbirliği içinde olmadığını açıklamıştı.
İsrail, ardından saldırıyı yalanlamadı, ancak herhangi bir bilgi de vermedi. Gayriresmi kaynaklar, İsrail’in, nükleer silah üretmeyi düşündüğünü iddia ettiği, başta İran olmak üzere tüm bölge ülkelerine bir kararlılık mesajı vermek istediğini bildiriyordu. ABD’den ise pek ses çıkmadı. Siyasi gözlemciler, bunu Washington’ın Kuzey Kore ile müzakereleri etkilememe çabası olarak değerlendirdi.
İsrail'in tutumu
Bu nedenle Washington’dan Şam ve Pyöngyang yönetimlerine yönelik açık suçlamalar, bir sürpriz sayılıyor. Görünüşe göre, iki ülkeye karşı tavrın sertleştirilmesi hedefleniyor. Ancak bu İsrail’in işine pek gelmeyebilir. Zira son dönemde kapalı kapılar ardında, Türkiye’nin de yardımıyla, Kudüs ve Şam arasında temasların sürdüğü ve tarafların bir barış anlaşmasına doğru adım atılması yönünde görüşbirliği sağladığı haberleri geliyor.