AB Komisyonu'ndan Yunanistan'a sığınmacı yardımı
27 Temmuz 2017Avrupa ülkelerinin sınırlarını kapattığı geçen yıl mart ayından bu yana Yunanistan'a başta Suriye, Afganistan ve Irak vatandaşları olmak üzere 62 bin sığınmacı geldi. Sığınmacıların büyük çoğunluğu adalardaki tıka basa dolu kamplarda yaşıyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile Avrupa Komisyonu'nun birlikte hazırladığı proje sayesinde kamplarda kalan sığınmacılar Yunan anakarasındaki kent ve ilçelerde 22 bin, adalarda 2 bin kiralık daireye yerleşecek. AB Komisyonu 2017 yılı sonuna kadar kiralık dairelerde yaşayan sığınmacı sayısının 30 bin artmasını hedeflediklerini açıkladı.
AB Komisyonu'nun İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Hristos Stilianides "Yeni fonumuz insanların hayatlarını iyileştirmek için yapılan yardımlarda oyunu değiştirici bir niteliğe sahip" dedi. Stilianides "Bu yeni projeler, sığınmacıları kamplardan çıkarma, onları günlük yaşama yerleştirme ve onlara daha güvenli ve normal bir hayata sahip olmalarında yardımcı olma hedefi taşıyor" diye konuştu.
Türkiye'den Yunanistan'a geçen sığınmacı sayısında düşüş
Yardımın bir bölümü sığınmacılara her ay gıda, ilaç ve kamu taşıma harcamalarında kullanacakları bir kart uygulamasıyla aktarılacak. Yeni fonla birlikte Avrupa Birliği'nin Yunanistan'a yaptığı acil durum desteği 401 milyon euroya yükselecek.
Türkiye'den Yunanistan'a geçen sığınmacıların sayısı 2016 yılında 173 bin olarak kaydedilirken 2017'de bu sayı 11 bin civarında. 2015 yılında Türkiye'den Yunanistan'a geçen sığınmacıların sayısı yaklaşık 1 milyon olarak kaydedilmişti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Yunanistan Temsilcisi Philippe Leclerc, Yunan adalarındaki kamplarda durumun daha da gergin hale geldiğini vurguladı. Yunanistan anakarasına transferlerin daha da artırılması çağrısı yapan Leclerc "İşte tam da bu yüzden barınma programı önemli" diye konuştu.
Yunanistan'da bulunan Save the Children ve Sınır Tanımayan Doktorlar gibi insani yardım kuruluşları adalardaki durumun daha da kötüleşebileceği uyarısında bulunuyor. Geçen ay 7 sivil toplum kuruluşu (CARE, Uluslararası Kurtarma Komitesi, Dünya Doktorları, Sınır Tanımayan Doktorlar, Norveç Mülteci Konseyi, Save the Children, SolidarityNow) tarafından yapılan ortak açıklamada "Net bir geçiş planı olmadığı takdirde hizmetlerde boşluklar oluşması muhtemeldir ve erkek, kadın ve çocuklar ihtiyaçları ve hakları olan sağlık, hukuki ve diğer hizmetler olmadığı için daha büyük bir risk içine girebilir" denilmişti.
©Deutsche Welle Türkçe
Reuters / EC, BK