1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

2025'te küresel ekonomideki beş büyük zorluk

Timothy Rooks
4 Ocak 2025

2025 yılında küresel ekonomiyi neler bekliyor? Yılın hayli zorlu geçmesi kuvvetle muhtemel. Özellikle Donald Trump'ın "Önce Amerika" politikasının küresel çapta sonuçları olacak.

https://p.dw.com/p/4ooMo
Çin'de bir petrol çıkarma tesisi
Sembol fotoğrafFotoğraf: Gao Xingjian/Imaginechina/dpa/picture alliance

1. Donald Trump 2.0 Ocak ayında göreve başlıyor

Öngörülemezlik muhtemelen 2025 ve sonrası için en sık duyacağımız sözcüklerin başında gelecek. Bunun en önemli nedeniyse bu kavramla adeta özdeşleşen Donald Trump'ın küresel siyaset ve ekonomide söz sahibi haline gelecek olması.

Bilhassa "Önce Amerika" yaklaşımının dünya genelinde etkileri olacak. Trump'ın kaprisleri ve fevri kararları mevcut küresel düzeni yeniden şekillendirecek. Hayati kararlar büyük ölçüde Beyaz Saray'da alınacak. Aslında bugüne kadar durum pek farklı değildi. Yeni olan ise öngörülemezlik ve bu kararları tetikleyen kaotik koşullar olacak.

Trump, uluslararası iş birliğini sorgulamaya, müttefikleri ve NATO'yu küçümseye devam ediyor. O'nun döneminde oluşacak yeni ticari ittifaklar ve içe dönük bir Amerika, istenmeyen sonuçlar doğurabilir. ABD'nin net bir küresel liderliğinin olmaması Çin, Hindistan ve Rusya gibi ülkelere askerî, siyasi ve ekonomik boşlukları doldurmaları için açık kapı bırakacak.

2. Gümrük vergileri, ticaret savaşları ve pahalılık

İşletmeler, ileriye dönük planlar yapmak zorunda. Gümrük vergisi tehdidinin bu kadar büyük endişeye yol açmasının ana nedeni de mevcut planların sil baştan yapılacak olması. Trump bu yöntemi, ülkeleri ticaret açıkları için cezalandırmanın bir yolu olarak övüyor. "Gümrük vergisi sözlükteki en güzel tanımdır" demesi de bu yüzden olsa gerek.

Seçim kampanyası sırasında Trump, göreve geldiği ilk günden itibaren "ABD'ye ithal edilecek tüm mallardan yüzde 10 ila 20, Çin mallarından ise yüzde 60'a varan genel gümrük vergisi alınacağı" tehdidinde bulunmuştu. Kısa bir süre önce de Meksika ve Kanada'dan gelen tüm mallara yüzde 25 gümrük vergisi uygulamayı planladığını belirtti.

Dalgalanan bir ABD bayrağının yanında, kürsüden konuşma yapan Donald Trump
ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın "Önce Amerika" siyaseti, uzmanlara göre küresel ekonomiyi olumsuz etkileyecekFotoğraf: Tom Brenner/Reuters

Küresel tedarik zincirine sahip şirketler için gümrük vergilerinin artması olumsuz bir gelişme olacak. Gümrük vergileri, Amerika'nın komşularına da zarar verecek ve Trump'ın ilk döneminde imzalanan bir serbest ticaret anlaşması olan ABD-Meksika-Kanada Anlaşmasını (USMCA) muhtemelen ortadan kaldıracak.

Halihazırda Meksika'nın ihracatının yaklaşık yüzde 80'i ve Kanada'nın ihracatının yüzde 75'inden fazlası ABD'ye gidiyor. Amerika'da tüketilen meyve ve sebzenin yarıdan fazlası Meksika'dan geliyor. ABD ayrıca her gün Kanada'dan kereste ve milyonlarca varil ham petrol ithal ediyor.

Sonuç olarak ABD'li tüketiciler, yüksek gümrük vergileri nedeniyle muhtemelen daha yüksek fiyatlar ve boş raflarla karşılaşacak. Trump'ın, gümrük vergisi tehdidini öncelikle bir pazarlık aracı olarak kullandığını iddia edenler de var. Ancak böyle bir blöf misilleme önlemlerine yol açabilir ve hızla küresel bir ticaret savaşına dönüşebilir.

3. Göçün önüne duvar

Duvara toslama ihtimali sadece mallarla sınırlı değil. Küresel göçün önüne de yasal ve fiziksel duvarlar örülebilir. Dünyanın dört bir yanındaki liderler, göçmenlere daha sert davranarak sınırlarını kontrol ettiklerini gösterme ihtiyacı hissediyor. Bu da dünyayı daha kapalı ve durağan hale getirecek.

Seçim kampanyası sırasında Cumhuriyetçiler, "Amerikan tarihindeki en büyük sınır dışı etme operasyonunu gerçekleştirme" sözü vermişti. Bu, yeniden Başkan seçilen Donald Trump'ın da benimsediği bir fikir.

Trump, sınır dışı etme ve Meksika sınırında daha sert önlemlerin yanı sıra ABD'de doğan herkesin otomatik vatandaşlık hakkı kazanması kuralına son verme sözü verdi. ABD Başkanı'nın düzensiz göç konusunda oldukça fazla yetkisi var. Örneğin mülteci sayısını sınırlandırarak ya da vize ve yeşil kart almayı zorlaştırarak yasal göçü engelleme gücüne sahip. Ancak bununla bağlantılı keskin vaat ve önerilerini icraata dönüştürmesi durumunda muhtemelen bunların birçoğu mahkemeye taşınacak.

Ellerinde ABD bayrakları olan iki çocuk ve iki yetişkin el ele yürüyor
Guatemala'dan göç ederek ABD'nin Florida eyaletine yerleşen bir aileFotoğraf: Rebecca Blackwel/AP Photo/picture alliance

Göçmenlere kapıyı kapatmak veya mevcut göçmenleri evlerine göndermek gibi politikalar da işgücü piyasası üzerinde zincirleme bir etki yapabilir. Örneğin yeterince tarım işçisi bulunamazsa mahsuller tarlalarda çürümeye terk edilecek ve yabancı girişimciler de başka ülkelerde iş kurmaya yönelecek. Meksika sınırındaki önlem ve kontrollerin sıkılaştırılması başta Küba, Haiti ve Venezuela vatandaşları olmak üzere Latin Amerika'dan gelen insanları özellikle etkileyecek.

Göç konusu sadece ABD gündeminin ilk sıralarında yer almıyor. Avrupa Birliği (AB) de düzensiz göçü engellemekte kararlı görünüyor. Bu kapsamda İtalya, iltica başvurularını daha titiz incelerken Almanya'da 23 Şubat 2025'e yapılacak erken seçimde de göç önemli bir konu olacak.

4. Ukrayna, Orta Doğu ve diğer bölgelerdeki savaşlar

2025 yılının başında da dünya bir dizi silahlı çatışmaya sahne olmaya devam ediyor. Bu savaşlar, büyük yıkıma ve insani felaketlere yol açıyor. Ayrıca daha verimli şekillerde kullanılabilecek maddi kaynaklar da savaşlara harcanıyor.

Rusya-Ukrayna savaşını 24 saat içinde sona erdirebileceğini iddia eden Trump, işgal edilmesinden bu yana geçen üç yıl boyunca Ukrayna'yı ayakta tutan Amerikan desteğini kesebilir. Washington Ukrayna'nın en büyük destekçisi olduğu için bu durum, Kiev yönetimini pazarlık masasına oturmaya mecbur bırakabilir.

İsrail'in Hamas'a karşı Gazze'de ve yakın zamanda Lübnan'da yürüttüğü savaş gelecekte daha da genişleyebilir. Diğer yandan Asya kıtasında Çin, işgal edilme endişesi taşıyan Tayvan üzerinde hak iddia etmeye devam ediyor. Bu gerginliğin de her an bir savaşa dönüşme tehlikesi var.

Enkaz içinde sırtı dönük bir güvenlik görevlisi
Trump'ın vaadettiği gibi, yaklaşık üç yıldır devam eden ve Ukrayna'da büyük bir yıkıma sebep olan savaşı bitirip bitiremeyeceği merak konusuFotoğraf: Sergei Supinsky/AFP/Getty Images

On yıllar boyunca ABD'nin liderliği, küresel siyasi dengenin sağlanmasına yardımcı oldu. Ancak Trump bunu sorgulamaya açtı. Eğer ABD müttefiklerinin savunulmasına yardım etmezse yıllardır izlenen politikalar da duman olup uçacak. Böyle bir yeni dünya düzeni, İran ya da Kuzey Kore'yi kendi askerî eylemlerinin sınırlarını test etmeye teşvik edebilir.

5. Yapay zekâ nimet mi külfet mi?

ChatGPT'nin OpenAI tarafından Kasım 2022 sonunda piyasaya sunulması, yapay zekâ (AI) kullanımını bir anda rünya çapında yaygınlaştırdı. Uygulama birkaç hafta içinde 100 milyon kullanıcıya ulaştı.

Yine de yapay zekâ, çalışanların ve işletmelerin gündelik işlerini kolaylaştırmakta yavaş kaldı. Örneğin bu teknolojiyi ilaç üretmek ya da askerî sistemler için kullanmak şu anda oldukça zor görünüyor. Şirketlerin yapay zekâyı nasıl ve ne zaman kullanacaklarına dair politikalar tasarlamaları ve çalışanları kullanmaya teşvik etmeleri gerekiyor.

Yapay zekâ sağlayıcıları da buna ayak uydurabilmek için büyük veri merkezlerine ciddi yatırımlar yapıyor. Bu merkezleri çalışır ve serin tutmak için büyük miktarlarda elektriğe ihtiyaç var. Microsoft, Pennsylvania'daki bir nükleer enerji santralini yeniden devreye almayı planlarken Google veri merkezlerine güç sağlamak için küçük nükleer reaktörlere yatırım yapıyor.

2025 yapay zekânın "oyun değiştirici" (game changer) olarak etkin rol üstlendiği bir yıl olacak mı? Yatırımcılar, geliştiriciler ve kullanıcılar tüm bu hummalı çalışmaların buna değip değmeyeceğini bekleyip görecek. Eğer yıl sonuna kadar beklemek istemiyorsanız, bu soruyu ChatGPT'ye de sorabilirsiniz!

 

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?