1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

2022'de yüksek ihracat hedefi tutturulacak mı?

30 Kasım 2021

Türkiye 2021'i 200 milyar doları aşkın ihracatla tamamlamaya hazırlanıyor. Ancak ihracatçılar yüksek kur nedeniyle ham madde sıkıntısı yaşıyor. Omicron endişesi de 2022’de "yüksek ihracat" hedefini riske sokuyor.

https://p.dw.com/p/43fKi
İzmir
İzmir Fotoğraf: picture-alliance/dpa/B. Wüstneck

Türkiye ekonomisi 2021'in üçüncü çeyreğinde artan ihracatın desteği ile yüzde 7,4 büyürken hükümet 2022 yılında da ihracatta atılım yapmayı hedefliyor. Ekonomi yönetimi son bir yılda dolar karşısında yaklaşık yüzde 45 değer kaybeden Türk Lirası'nın 2022'de ihracatta büyük avantaj yaratarak büyümeyi artıracağı iddiasında. Ancak ihracatçılar ve ekonomistlere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomiyi "yüksek ihracat" ile düze çıkarma planı gerçekçi olmaktan uzak.

Son dönemde artan döviz kurları ile birlikte ihracatçılar hem hammadde tedarik etmekte zorlanıyor hem de özellikle küçük ve orta boy işletmeler dış ticaretteki risklere karşı savunmasız durumda. Buna ek olarak, Türkiye'nin en büyük pazarı olan Avrupa'da, başta Almanya olmak üzere yürürlüğe konan yeni pandemi kısıtları ve Omicron varyantının yarattığı yeni tehdit algısı, Türkiye'nin "yüksek ihracat" hedeflerini riske sokuyor.

Ham madde sıkıntısı yaşanıyor

Son dönemdehızla artan fiyatlar yüzünden ihracat için ihtiyaç duyulan ham maddeye ulaşmakta sıkıntı yaşandığı belirtiliyor. Özellikle tekstil, hazır giyim, kimya ve plastik sanayi ihracatı için gereken ham madde kaynaklarının tedariğinde sorun yaşanıyor.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ham madde alım satımında iç piyasada bile artık dolara endeksli satış yapılmaya başlandığına işaret ediyor.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak EskinaziFotoğraf: privat

"Tarım işlerinde müstahsil malını döviz kuruyla satmaya çalışıyor, ki bu bugüne kadar bizim hiç duymadığımız bir şey" diyen Jak Eskinazi, tedarikçilerin de kur riskine karşı kendilerini garantiye almak istediğine işaret ediyor. Gübre ve tohum fiyatları başta olmak üzere üretim için gereken pek çok ürünün dolara endeksli olduğunu dile getiren Eskinazi, "Bunun gibi ihracatın önündeki negatif unsular, gelecekteki ihracatta bizim karşımıza soru işaretleri olarak çıkıyor" diyor.

"Önümüzde çok zor bir yıl var"

İhracatın Kasım ve Aralık aylarında da rekor seviyelere ulaşacağını ancak 2022 yılı için aynı performansın yakalanmasına ihtimal vermediğini ifade eden Eskinazi, "Yeni yılda asgari ücrete de yüzde 40 zam yapılacağını düşünüyorum. Bu da piyasa koşullarını zorlayacak. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda önümüzde çok zor bir yıl var" değerlendirmesini yapıyor.

Eskinazi'ye göre hükümetin söylemlerinin aksine, uygulanan yüksek kur politikası ihracatın artmasına değil, azalmasına neden olabilir. Eskinazi, şunları söylüyor:

"Türkiye'de bir program uygulanmaya çalışılıyor. Yalnız bu programın akademik bir izahı yok. Yani akademik izahı olmayan bir programın ne kadar başarılı olacağı herkes tarafından bir düşünce halinde. Çünkü bunun sonunda hepimizin istemediği bazı durumlar ortaya çıkabilir. Türkiye'nin bu tür risklerle, riskli programlarla yürütülmemesi lazım."

2022 hedefi 230 milyar dolar

Türkiye son 12 ayda 215 milyar doları aşan ihracatla yıllık bazda rekor kırdı. Orta Vadeli Program'da 2022 için öngörülen ihracat hedefi 230 milyar dolar iken Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle'ye göre 2022'de ihracatta 240 milyar doları da aşmak mümkün.

Ancak yaz sonundan itibaren hızlı bir yükselişe giren ihracat, pandemi kısıtlarının kalkması sonrası oluşan ertelenmiş talebe dayanıyor. 2022 başı ile birlikte bu sürecin hızını yavaşlatması beklenirken Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybının belli bir seviyede durdurulamaması, ihracat birim fiyatların belirlenmesinde sorun yaratıyor.

TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat
TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref FayatFotoğraf: Privat

"AB'li alıcılar verdiğimiz fiyatı kabul etmiyor"

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat da Türkiye ihracatında önemli yer tutam hazırgiyim ihracatında ana pazarları olan AB'ye mal satarken fiyat belirlemekte zorlandıklarını belirtiyor.

Bu dönemde ham madde tedarikçilerinin kumaş fiyatlarını döviz bazında artırdığına değinen Fayat, konteynır krizi gibi lojistik sorunların da yaşanmaya devam ettiği bilgisini veriyor. Fayat, şunları söylüyor:

"Biz AB'deki müşterilerimize verdiğimiz fiyata artan bu maliyetlerimizi ekleyince, bize 'TL değer kaybetti, bize bu fiyatı veremezsiniz' diyorlar. Dolayısıyla daha sıkışık olduğumuz, fiyat vermekte zorlandığımız sıkıntılı bir dönem yaşıyoruz açıkçası."

"Küçük ve orta boy şirketler savunmasız"

İhracatı sırtlayan küçük ve orta ölçekli işletmelerin şu an yaşanan kur riskine karşı savunmasız olması da "yüksek ihracat" hesaplarını bozabilecek bir diğer etken. İstanbul Kimyevi Madde ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akyüz, mevcut kur seviyelerinin kısa vadede ihracatta olumlu bir tablo ortaya çıkaracağını belirterek buna karşın ihracatçıların önünde önemli engeller olduğuna da dikkat çekiyor.

İKMİB Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akyüz
İKMİB Yönetim Kurulu Üyesi Murat AkyüzFotoğraf: Bilent Aydogdu

Türk Lirası'ndaki dalgalanmaların kestirilemediği böylesi bir dönemde, özellikle küçük ve orta boy ihracatçıların kendilerini güvenceye alacak finansal enstrümanlardan yoksun olduğunu kaydeden Akyüz, "Özellikle dış ticaret işlemlerinde şirketlerin karını artırmaya dönük forwarding enstrümanlarını mutlaka kullanmaları gerekiyor. Ama maalesef küçük ve orta ölçekli şirketlerimiz bu konuda çok da fazla etkin olarak kullanmıyorlar. Maliyetleri küçük ve orta ölçekli firmalar için fazla geliyor. Aynı zamanda buna yönelik bir politikaları da yok" şeklinde konuşuyor.

Omicron tehdidi giderek artıyor

Güney Afrika'da ortaya çıkan ve hızla yayılan yeni Covid-19 varyantı Omicron da küresel ticarette yeni bir durgunluk endişesi yaratmış durumda.

Son olarak Amerikan Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Senato Bankacılık Komisyonu'nda yapacağı konuşmanın bir gün öncesine yayımlanan metninde, Omicron varyantının istihdam ve ekonomik faaliyet için aşağı yönlü riskler oluşturduğunu vurguladı. Powell, virüse yönelik artan endişelerin, insanların çalışma istekliliğini azaltacağını ve bunun da işgücü piyasasındaki iyileşmeyi yavaşlatacağını ve tedarik zinciri aksaklıklarını yoğunlaştıracağını sözlerine ekledi.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Demir
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz DemirFotoğraf: Privat

"Ucuz iş gücüyle kalıcı başarı olmaz"

Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa'da, başta Almanya ve Hollanda gibi önde gelen ekonomilerin yeni kısıtlamalara gitmesi de Türkiye'nin "yüksek ihracat" hedefleri için bir başka tehdit unsuru haline geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki ekonomi yönetimi ise bu dönemde Türkiye'nin "ucuz iş gücü cenneti" olarak rekabet gücünü artıracağı ve ihracatta öne çıkacağını savunuyor.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Demir'e göre Türkiye'nin ihracatını artırmanın yolu ucuz iş gücü değil, katma değeri yüksek üretime yönelmekten geçiyor. Demir, şu tahmini yapıyor:

"Sadece Türk Lirası'nın değer kaybına bağlı olarak ihracatı artırmayı amaçlayan bakış açısı, belki ihracatı kısa vadede bir miktar artırabilir. Ama onun da karlılığı ve döviz girdilerinden ötürü Türk Lirası üzerindeki o bekledikleri rahatlığı sağlamaması söz konusu. Orta ve uzun vadede ise Türk sanayisini ucuzcu, fasoncu ve fiyat rekabetine muhtaç bir hale getirir."

Aram Ekin Duran 

© Deutsche Welle Türkçe