Alman basınından özetler
19 Şubat 2015Yunanistan'da kurtarma programına son verme vaadiyle iş başına gelen Aleksis Tsipras başbakanlığındaki hükümet geri adım attı. Atina, yardım anlaşmasının 6 ay uzamasını Euro Bölgesi'nden talep etti. Lübecker Nachrichten adlı gazetenin Yunanistan'daki duruma ilişkin yorumunda şu satırları okuyoruz:
“Atina'daki solcu hükümet realite kaybına uğramış gibi. Seçim vaatlerini üçüncü ülkeleri hiçe sayarak yerine getirme hakkı varmış gibi yaparak halkı kandırması zaten yeterince sorumsuz bir tavır. Bu hükümet ayrıca, alacaklı konumundaki ülkeler ortaya çıkan hesabı üstlenmezler ve masaya taze para koymazlarsa ülkeyi intihara götürmekle de tehdit ediyor. Uçurumun kenarında olan Avrupa değil, Yunanistan! Ortaya çıkan sefilliğin sebebi de bu ülkeye sunulan reform programı değil, tam tersine; reform programına uzun süre gösterilen direniştir. Nefret edilen reform uygulamalarının detayı konusunda tartışılabilir. Şüphesiz bu konuda hatalar da yapılmıştır. Ancak temel prensip doğrudur: Yardıma evet ama bunun karşılığında Yunanistan daha verimli hale gelmelidir.”
Aynı konuda Stuttgarter Zeitung'un yorumundaki görüşler de dikkat çekici:
“Konuya yakından bakıldığında, Atina'nın hâlâ birtakım açık kapılar bırakma eğiliminde olduğu görülecektir. Yunan hükümeti bir yandan kreditörlerden yeni krediler ve Avrupa Merkez Bankası'ndan kendi bankalarına yardım istiyor. Ama Atina reform ve tasarruf rotaları konusunda kendini bağlamak istemiyor. Yunanistan'ın varılan anlaşmaları ‘esnek bir biçimde' pratiğe uygulamak istediği, (Euro Bölgesi'ne) gönderilen mektupta yer alıyor. Bunun ne anlama geldiği kolayca anlaşılabilir. Bu noktada Almanya'nın çekinceleri yerindedir.”
Berliner Zeitung yorumunda bugün (20.02.) Euro Bölgesi maliye bakanlarının bir kez toplanacağına işaret ederek uyarılarda bulunuyor:
“Bu toplantı, Avrupa açısından doğacak tarihî zararların giderilmesi için son şans olabilir. Yunanistan'ın para birliğinden ayrılması diğer Euro ülkeleri için ekonomik açıdan bir biçimde altından kalkılabilecek bir durum oluşturabilir. Ne var ki para birliğinin dağılmasının siyasî yönden Avrupa'ya dramatik etkileri olur ve birliği parçalamak isteyenlerin ekmeğine de yağ sürülür.”
Frankfurter Rundschau gazetesi ise Ukrayna krizine ve Devlet Başkanı Poroşenko'nun bölgeye BM barış misyonu gönderilmesi önerisine değiniyor:
“Kiev'in önerdiği (mavi bereli) barış misyonu askerlerinin konuşlandırılması Minsk II anlaşmasının iyi işleyeceğinin garantisi değil. Ama BM'in görev vereceği böyle bir askerî birlik gerekli bir önkoşul olabilir. Ukraynalılar açısından böyle bir barış misyonu doğrultusunda çağrı yapmak ise acı! Çünkü bu, Ukrayna'nın doğu topraklarının süresiz kaybedilmesi, buna karşın barışın da kazanılmaması anlamına gelir. Gerçekte, -birçoklarının iddia ettiği gibi- anlaşmazlık dondurulmuş da olmaz. Dondurulan sadece anlaşmazlığın sonucudur. Dağlık Karabağ bölgesinde, Moldova'da ve Gürcistan'da da görüleceği üzere, siyasi bir düzenleme 20 yıldan bu yana bloke edilmiş durumdadır. Ama en azından ölümler durdurulmuştur.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Çelik Akpınar