17.03.2008 - Alman basınından özetler
17 Mart 2008Essen'de yayımlanan Westdeutsche Allgemeine Zeitung'un başyazısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın AKP'nin kapatılması istemiyle yaptığı başvuruya ayrılmış. "Kaygan zeminli demokrasi" başlığı altında Gerd Höhler imzasıyla verilen yorumda özetle şu görüşler yeralıyor:
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın AKP'nin yasaklanması yönündeki başvurusu, Türkiye'de içten içe ne denli büyük sorunların yaşandığını ve demokrasinin ne kadar tehlikeli bir konumda olduğunu gösteriyor. Cumhuriyetin kurucusu Atatürk yanlısı bazı Türk elitler, seçmenlerin daha geçen yaz açık bir şekilde Erdoğan'dan yana kullandıkları tercihi hazmetmeye hazır görünmüyor. Bu nedenle yasaklama başvurusu, sadece iktidar partisine yönelik değildir. Bu aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin köklerine dinamit koymaktır. Yasaklamayı savunanların Atatürk'e sığınmaları ise bu bağlamda çok absürd bir durumdur. Erdoğan'ın başörtüsü politikası hakkında herkes istediği gibi düşünebilir; pekçok karşıt görüşlü insan gibi ona güven duymayıp, Türkiye'yi İslamlaştırmak amacını taşıyan 'gizli bir ajandası' olduğu' iddia edilebilir. Ancak demokrasi eğer bu durumla başedemeyecek kadar güçsüz ve kaygan zemine dayanıyorsa, o zaman parti yasaklamak da çare olmayacaktır."
Almanya Başbakanı Angela Merkel’ın İsrail ziyareti de Alman basınının yorum sütunlarında genişçe yer buluyor. Bu konuda Kölnische Rundschau gazetesinden bir yorum aktarıyoruz:
"Nazi Almanyası tarafından yapılan soykırımdan kurtulmayı başaranların kurduğu İsrail, 60. yılını kutlarken, iki ülke zaten güven dolu olan işbirliğini, sıkı bir siyasi ortaklık düzeyine çıkarıyor. Artık düzenli olarak yapılacak hükümetlerarası görüşmeler ile, Berlin, İsrail ile ilişkilerine, Avrupa’daki önemli komşuları ile arasındaki ilişkiler ile eşdeğer verdiğini gösteriyor. Almanya’nın ilk başbakanı Konrad Adenauer ve İsrail’in kurucusu Ben Gurion’un yaklaşık 50 yıl önce başlattığı barışma sürecinde bu kadar ileri bir noktaya gelindikten sonra, artık pratik işbirliği içeren bir dostluk dönemine geçilmesi hedefleniyor. Merkel’in, Gurion’un mezarını ziyaret etmesi ve İsrail parlamentosunda konuşma yapması, ilişkilerde açılan yeni sayfaya, derin sembolik bir anlam da kazandırıyor. Geçmiş ile bu şekilde yüzleşilmesi, dünyanın birçok ülkesine örnek olmalı."
Tibet’teki Çin karşıtı protestoların Pekin yönetimi tarafından şiddetle bastırılması ve süren gerginlik, Yaz Olimpiyatları’nın boykotu önerisini gündeme getirdi. Münih’te çıkan ulusal çaplı gazetelerden Süddeutsche Zeitung, konuya ilişkin şu yorumu okuyucularına sunuyor:
"Dünya, Pekin’in acımasızlığına, Olimpiyat ruhunu sürekli olarak çiğnemesine nasıl tepki göstermeli? Tibet’te kan döküldüğü gerekçesiyle Amerikan sinema oyuncusu Richard Gere’in önerdiği gibi, Olimpiyatların boykot edilmesini gerçekten pek kimse istemiyor. Çünkü bu hem Pekin’deki oyunlarda bir madalya kazanabilmek için sıkı bir şekilde çalışan sporculara haksızlık olur, hem de böylece bu oyunların ülkede yapabileceği olumlu etkilerden tamamıyla vazgeçmiş olunur."