Avrupa basınından özetler
12 Mart 2012Afganistan’ın Kandahar vilayetinde bir Amerikan askerinin sivillerin üzerine ateş açarak 16 kişiyi öldürmesi, basında geniş yer buluyor. Hollanda’dan De Telegraaf saldırıyı şöyle yorumluyor:
“Bu dram Afganlar ile Amerikan Ordusu arasındaki ilişkiyi daha da kötüleştirecek. İki tarafın ilişkisi, daha önce bir Amerikan Üssü'nde talihsiz bir biçimde Kur’an-ı Kerim’in yakılmasıyla başlayan ve şimdiye dek devam eden kanlı olaylar ve huzursuzluklar yüzünden daha önce de endişe vericiydi. Bu olay öncesinde ise Amerikan askerleri Taliban savaşçılarının cesetlerine idrarlarını yapmak suretiyle ülkede karmaşa ve galeyana neden olmuştu. ABD'de büyük ihtimalle aşırı gerginlik ve stres nedeniyle çıldıran askerler giderek daha fazla endişeye neden oluyor. Ülkede eve dönen ve savaşta yaşadıkları tecrübeleri sindirme ve bunlarla baş etme konusunda sorunlar yaşayan askerlerin sebep olduğu sorunlar da daha fazla dikkat çekiyor.”
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin seçim kampanyaları çerçevesinde yaptığı, tepki çeken açıklamalar özellikle Fransız basınında geniş yer buluyor. L'Alsace gazetesi Sarkozy’nin son açıklamalarını şöyle yorumluyor:
“Nicolas Sarkozy’nin sağı solu belli olmuyor. Aynı konuşmada Sosyalistler’in reformlar öngören Malî Paketi onaylamayı reddetmeleri halinde bunu ‘bir utanç' şeklinde nitelendiriyor, diğer yandan ise Fransa’nın Avrupa’da serbest dolaşımı öngören Schengen Antlaşması’nı devre dışı bırakabileceği tehdidinde bulunuyor. Bunun yanı sıra Brüksel’in harekete geçmemesi halinde bu konuda tek taraflı olarak koruyucu önlemler alacakları sözünü de veriyor. Sarkozy sansasyonel açıklama ve ifadelerle vatandaşlara ve onların endişelerine mümkün olduğunca yakın olduğu göstermek istiyor. Ancak Cumhurbaşkanı’nın bu yüksekten atıp tuttuğu sözleri uygulamaya geçirmesine pek az ihtimal veriliyor. Almanya’nın, Sosyalistler’in Cumhurbaşkanı adayı François Hollande’ın taleplerine de aynı şekilde boyun eğmesi, hemen hemen imkânsız.”
Bir başka Fransız gazetesi, Libération ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:
“Sarkozy’nin Villepinte’deki seçim kampanyası sırasında yaptığı açıklamalarla yükselişe geçip geçmeyeceği, önümüzdeki 10 gün içinde görülecek. Buna şüpheyle bakılabilir, çünkü Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin tamamen çelişkili açıklamalar yaptığı görülüyor. Örneğin kendisinde Avrupa’da imzalanan antlaşmaları (Schengen) değiştirme hakkını görürken, Sosyalistler’in Cumhurbaşkanı adayı François Hollande’ı bu haktan yoksun bırakması bir çelişki. Pazar günkü bu şiddet girişimi, yine bir doğaçlamanın ürünüydü.”
Rusya'dan Nesawissimaja Gaseta ise bugünkü sayısında Rusya’da geçen haftasonu yapılan ve Vladimir Putin’in zaferiyle sonuçlanan seçimleri protesto için düzenlenen gösterileri masaya yatırıyor:
“Cumartesi günü Yeni Arbat’ta yapılan protesto gösterisi hükümetle muhalefet arasında üç ay süren mücadeleden çıkan beraberliği özetlemiş oldu. Hiç şüphe yok ki, Aralık ve Şubat aylarında 100 bin kişinin katıldığı Bolotnaya Meydanı ve Noel’de Saharov Bulvarı’nda yapılan protesto gösterileri, ülkedeki siyasî havayı değiştirdi. Bu değişimin ne kadar ciddi olacağı alınacak önlemlere, ya da siyasî partilerin ataletine bağlı. Hem resmî birimler, hem de protesto hareketi şimdi yeni bir strateji belirlemek zorunda. Eski strateji artık yok. Son gösteriler politikacılar ve uzmanların üzücü tahminlerini onaylamış oldu: Katılımcıların sayısı giderek azalıyor. Eski çözümlerin artık güncel olmadığı açık. Hiç kimse ciddi bir biçimde Devlet Başkanlığı seçim sonuçlarından, Vladimir Putin’in zaferinden şüphelenmeyecek. Ve Başbakan artık ülkede güncel bir konu olmaktan çıktı. ‘Temiz seçimler’ sloganı ise sadece seçimlere kadar geçerliydi, seçimler sonrasında esamesi okunmuyor.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Hülya Topçu
Editör: Aydın Üstünel