Avrupa basınından özetler

İtalya’nın Milano kentinde çıkan sağ liberal çizgideki Corriere della Sera gazetesi, vergi cennetlerine ilişkin ayrıntılı verilerin basına sızmasının ardından ortaya çıkan tabloyu şöyle yorumluyor:

"Perde kalktı. Şimdi çok uluslu vergi yolsuzlukları apaçık ortada. Kamunun önüne gelen liste açıkgözlerin ve sahtekarların isimleriyle uzayıp gidiyor. Tabii sihirli danışmanlar ve profesyonel yasadışı oyuncular sayesinde gerçek servetlerini saklayarak evler, yatlar ve yağlı boya tablolar alanlar da dahil bu listeye. Şimdi teker teker, tüm bu isimler ortalığa dökülüyor. Daha işin başındayız.“

Avusturya’nın başkenti Viyana’da çıkan Die Presse gazetesi de yorum sütununda aynı konuyu işliyor:

"Sanayi toplumlarındaki siyasetçiler, mütemadiyen bu modern korsanlık yataklarını kurutma iddiasında bulunur. Ama sonuçta hiçbir şey yapmazlar. Oysa ABD ve Avrupa Birliği’nin ortaklaşa ve kararlı bir hamlesi bu vergi cennetlerini çok çabuk ve çok radikal bir şekilde kurutabilir. Bunu neden istemediklerini dün Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Birliği aylar süren çalışmalar sonunda açıkladı. Bu vergi cennetleri ile ilgili, bilinmeyen bir kaynağın gazetecilerin erişimine açtığı kapsamlı belgelerde silah tüccarları, diktatörler ya da haklarında uluslararası arama emri olan finans hokkabazlarının yanı sıra bir dizi meşhur politikacının da ismi yer alıyor.“

Geçiyoruz son günlerde gerilimin giderek tırmandığı Kore Yarımadası'na. Hollanda gazetesi De Telegraaf, Kuzey Kore’nin savurduğu nükleer tehditlere ilişkin şu yorumu yapmış:

"Bu yaramaz devlet, İran'dan da hızlı bir şekilde nükleer silahları devreye sokabilecek kapasitede görünüyor. Çılgın Kim'in nükleer başlıkları kullanmasını engellemek için ABD'nin Kuzey Kore'ye karşı önleyici saldırıda bulunması haklı bir adım olacaktır. Kendi halkına açlık çektiren bu gaddar yöneticinin, çok geç olmadan durdurulması gerek. Bu da kendisine serinkanlı bir şekilde, krizden hiç bir kazanımının olmayacağının gösterilmesi sayesinde mümkün olur. Uluslararası topluluğun, Kuzey Kore'yi hiç bir zaman nükleer güç olarak kabul etmeyeceğini gayet açık bir şekilde ortaya koyması ve Kim, nükleer başlıklarından vazgeçmedikçe de yaptırımların sürmesi zorunludur.“

İsviçre’den Neue Zürcher Zeitung ise bugünkü baskısında, Kıbrıs krizinin ışığında Almanya’nın Avrupa Birliği’ndeki öncü rolünü yorum sütununa taşımış:

"Almanya daha çok Avrupalı olmadı, Avrupa daha çok Alman oldu. Öncü rolünü üstlenmiş olmasına rağmen, henüz benimsememiş olması yüzünden Alman siyaseti, Avrupa’nın ağlayan çocuklarına yönelik tavrında gerekli olan sükunetten yoksun. Bütçe disiplini konusunda asgari düzeyde de olsa disiplin talebi ve reform yapılması isteği, ortaklar tarafından giderek daha az destek görse de, sonuçta doğru bir tutum. Öte yandan kelimeleri özenle seçmek gerek. Kemer sıkılmasının gerekliliğini vurgulamak başka bir şey, küçümsercesine bazı devletlerin 'ekonomi modellerini' değiştirmesi gerektiğini söylemek başka bir şey. Almanya, başka ülkelerin nasıl yaşaması gerektiğini belirlemek istiyormuş gibi en ufak bir izlenim uyandırmaktan bile kaçınmalı. Berlin, Avrupalı dev bir güç için uygun olan içerikte katılık, sunuşta yumuşaklıktan oluşan dengeyi henüz bulabilmiş değil.“

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Aydın Üstünel

Editör: Hülya Schenk