Avrupa basınından özetler
5 Nisan 2012Nobel ödüllü yazar Günter Grass'ın İsrail'in İran'a saldırı planlarını eleştirdiği şiiri, Almanya'da geniş yankı buldu. Hollanda'dan de Volkskrant gazetesi, konuyu şöyle yorumluyor:
"Bazı yazarlar ilerleyen yaşlarda siyasi şiirler yazmıştır. Tıpkı Harold Pinter'in 2003 yılında Irak Savayı nedeniyle şiir yazması gibi. Günter Grass 17 yaşında iken Hitler'in SS birliklerinin bir üyesiydi. Peki Grass son şiirindeki gibi bir şiiri yazacak uygun kişi mi? Hitler'in SS birliklerinin üniformasını taşımış bir kişi, dünya barışının tehdit altında olduğu bir alanda, deneyimli bir uzman gibi şiir yazıyor. Bu şiirin çok iyi olmamasının tarzı ile yakından ilgisi var. Bu şiir bir ajitasyon propaganda şiiri."
Avusturya'dan Die Presse aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşleri savunuyor:
"Grass yazdığı şiirle ahlâki otoriteyi oynamaya cüret ediyorsa, bunu neden İsrail konusunda yapıyor? Bu ülke Grass'ın şiirinde dokunaklı ve heyecan verici bir biçimde yazdığı gibi zaten kırılgan olan dünya barışını tehlikeye atan tek ülke değil. Ortadoğu'daki diğer başka ülkelerde insan hakları çok daha öfke verici bir biçimde ihlâl ediliyor. Grass Almanya ve Avusturya'da takıntılı bir biçimde İsrail'le uğraşan ve protesto potansiyelinin büyük bölümünü bu ülkeye adayan siyasi çevrelerdeki tek kişi değil. Bu çevreler tıpkı Grass'ın şiirin bir bölümünde yaptığı gibi, İsrail'i İran halkını imha etmek istemekle suçluyor. İsrail'in izlediği siyasette bazı noktalar eleştirilebilir. Ancak bir Alman, hem de Yahudi Soykırımı'nın sorumlusu bir rejimle iç içe olmuş biri olarak, Yahudilerin inşa ettiği devlet hakkında konuşurken, özellikle ihtiyatlı davranmalı, edep ve erdem elden bırakılmamalı. Ve basitçe susulmalı. Günter Grass susmalıydı."
Rusya'dan Kommersant gazetesi bugünkü sayısında, Almanya İçişleri Bakarı Hans-Peter Friedrich'in Avrupa Birliği içinde sınır kontrollerinin artırılması yönündeki açıklamalarını mercek altına alıyor:
"İçişleri Bakanı'nın düşüncesi özellikle Yunanistan'a yönelik. Çünkü Türkiye üzerinden binlerce yasadışı mülteci, Yunanistan sınırı üzerinden AB'ye geliyor. Ancak Schengen Anlaşması'nın bir reformdan geçirilmesi yönündeki talepler 2011 yılında, yani Arap Baharı'ndan sonra Avrupa'ya insan akınının durmamasının ardından da dile getirilmişti. Gerçi uzmanlar Avrupa entegrasyonunun çok önemli yapı taşlarından biri olarak görülen Schengen'in özünde tehdit altında olmadığı görüşünde. Friedrich ve bazı Fransız politikacıların dile getirdiği taleplerin buna rağmen Avrupa'nın bir bütün haline gelmesindeki ana başarılardan biri sayılan, sınırların açılması konusunda yeni bir tartışma başlatması kaçınılmaz."
İspanya'dan El Pais gazetesi ise ABD'de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerine ve Cumhuriyetçilerin aday çıkarma mücadelesine yer veriyor:
"ABD'de asıl seçim mücadelesi başladı. Başkan Barack Obama büyük olasılıkla seçimlerde rakibi olacak Cumhuriyetçi Mitt Romney'e eleştiriler yöneltmeye ve adını telaffuz etmeye başladı. Cumhuriyetçiler de artık saldırılarını parti içindeki rakiplerine değil, Obama'ya yöneltiyor. Seçimlerin sonucunu büyük oranda, oy kullanamayacak, ancak önemli bir hüküm verecek olan bir kurum belirleyecek. Amerikan Yüksek Mahkemesi haziran ayında sağlık reformunu suya düşürürse, işte bu, Obama için büyük bir darbe olacak. Bunun yanı sıra bir başka önemli konu da zenginlerle yoksullar arasındaki uçurumun giderek büyümesi. Zengin kesime dahil olan Mitt Romney için bu, seçimlerde dezavantaj olabilir."
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Hülya Topçu
Editör: Ercan Coşkun