Ümit Özdağ'ın tutuklanması hakkında kim ne dedi?
22 Ocak 2025Sağ popülist çizgideki Zafer Partisi'nin Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutuklanmasına muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları tepki gösterdi. Son haftalarda peş peşe gelen kayyum kararları ve farklı partilerden muhalefet temsilcilerine yönelik soruşturmalar "siyasetin alanını daraltma hamlesi" olarak görülüyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel:
"Adalet bir seyyar giyotin marifetiyle bir kez daha katledilmiştir... Genel başkan tutuklamak darbecilerin işidir. Mevkidaşını hapiste tutmak korkakların işidir. Rakibini tutuklatmak acizlerin işidir."
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu:
"Herkes bunun yargıya siyasetin müdahalesi olduğunu biliyor. Bu uygulamaların altında imzası olan akıl elbet millet iradesine yenilecek ve o koltuklardan gidecek."
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş:
"Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği iddiasıyla tutuklanması, ifade özgürlüğü ve demokrasi ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Tutuklama, adaletin bir aracı olmalı, asla bir baskı veya susturma yöntemi haline gelmemelidir. Adaletin olmadığı yerde ne huzur olur ne de gelecek."
CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
"Hukuk tanımaz, zalim bir yönetim altında yaşıyorsanız; sağcı veya solcu, dindar ya da seküler olmanızın hiçbir farkı yoktur ve düşüncelerinizin bir önemi kalmaz. Onlar için önemli olan tek şey, kendilerinden olup olmadığınızdır. Eğer onlar gibi düşünüyorsanız, zengin ve özgür olabilirsiniz. Ancak onların fikirlerine karşı çıkıyor ve bunu dile getiriyorsanız, ya fakir kalır ya da tutuklanırsınız."
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır:
"Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ’a yapılan bu hukuk dışı operasyon, adaletin AKP’nin elinde bir siyasi silaha dönüştüğünü bir kez daha kanıtlamıştır. Hukuk tanımazlığınıza ve adalet bilmezliğinize mutlaka son vereceğiz."
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu:
"İzledikleri yollar, yöntemler açıkça göstermektedir ki bunlar FETÖ'nün ortakları oldukları kadar, öğrencileridir de. Yargı eliyle uydurma soruşturmalar, ne olduğu belirsiz kararlar, medya eliyle hedef gösterme ve itibarsızlaştırma çalışmaları geçmişte yaşadığımız süreçlerin bugünkü benzerleridir. Dün sırasıyla, adım adım yargıya ve orduya bu yöntemlerle çökmüşler ve çöreklenmişlerdi. Bugün ise kurumsal muhalefete adım adım çökmek ve çöreklenmek istemektedirler."
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu:
"İdam cezası onanmış, sonrasında yasal düzenlemeler ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan bir terör örgütü ele başına dahi, tümüyle hukuka aykırı olarak 'umut hakkının' konuşulduğu bir zeminde, milletvekilliği yapmış bir siyasi parti genel başkanına 'ümit hakkı' olarak özgürlüğünün kısıtlanmasının kabul edilmesi mümkün değildir."
Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Cenk Küpeli:
"Ülkemiz demokrasisi adına övünülecek bir durum değildir... Siyasi partiler ve mensupları bir yandan en ağır eleştirileri yapabilmeli ama bir yandan da aynı eleştirilere muhatap olduğunda buna tolerans gösterebilmelidir. Siyasetçilerin yaptığı eleştirilerin muhatabı yargı değildir."
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş:
"Sayın Ümit Özdağ'ın tutuklanması son derece üzücü bir karar olmuştur. Türkiye'de siyaset yapmak bu kadar zor olmamalı."
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal:
"Sandıktan başarı çıkaramayacağını düşünen AKP iktidarı, Suriye üzerinden üretmeye çalıştığı 'hamaset' yeterince işe yaramayınca demokratik rekabeti anlamsız hale getirmek ve yok etmek için belediye başkanlarından, gençlik kolları genel başkanlarına, parti genel başkanlarına çaresizlik içinde hukuk görünümlü siyasi dava yollarına başvuruyor... Siyasetin zemini adliye saraylarına sıkıştırılıyor. Adeta 'failden delile' gidilerek hukukun zorlanması ile gözaltı ve tutukluluk kararı veriliyor."
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce:
"Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Özdağ'ın yanında, diktanın karşısındayız."
Gelecek Partisi Sözcüsü Ufuk Karcı:
"Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a verilen bu tutuklama; hukuki değil, siyasi bir karardır! Yargı eliyle siyasete müdahale edilmesini asla kabul etmiyoruz."
Deva Partisi Ankara Milletvekili İdris Şahin:
"Kararın hukuken izah edilebilecek hiç bir yanı yoktur. Bu durum sadece ve sadece demokrasiye, hukuka vurulan bir darbedir. Yazıktır, günahtır."
ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan:
"PKK elebaşının mecliste davet edildiği bir süreçte Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınması da 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan tutuklanması da yanlıştır, haksızdır, hukuksuzdur."
Türkiye Barolar Birliği:
"Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, gözaltına alınmasına gerekçe gösterilen suçlamaları da aşan zorlama iddialara dayanılarak tutuklanması, demokratik hukuk devleti niteliğinin yargı aracılığıyla aşındırılmasının çok ağır ve çarpıcı bir örneğidir" denildi. Açıklamada, "Siyasetçilere yönelik bu tür müdahaleler sadece siyasi alanı değil, kamuoyundaki tüm muhalif düşünceleri baskı altına alma çabasının ürünüdür."
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş:
"Bugünkü durum karşısında düşünce özgürlüğünü ve farklı görüşlerin tartışılabildiği demokratik ortamları toplumların gelişmesi, ilerlemesi ve zenginleşmesi açısından zaruri ihtiyaçlar olarak gördüğümü belirtmek istiyorum. Bilinçli her bir vatandaşımızın da -kişi ve kurum ayırt etmeksizin- Voltaire'in 'Fikirlerinize katılmıyorum ama onları ifade etme hakkınızı sonuna kadar savunacağım' sözünü* kendisine şiar edinmesi gerektiğine inanıyor, Sayın Özdağ'ın tutukluluk sürecinin uzun sürmemesini, sevenleri ve ailesi ile en kısa sürede kucaklaşmasını temenni ediyorum."
Ümit Özdağ, Antalya'da yaptığı konuşması nedeniyle "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla Ankara'da gözaltına alınmış, getirildiği İstanbul'da "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan tutuklanmıştı.Özdağ'ın tutuklanmasının ardından Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şehirlioğlu, Genel Başkan Vekili olarak görevlendirildi.
*Farklı biçimlerde sık sık Voltaire'e atfedilen bu söz aslında ona ait değildir. Cümle, yazar Evelyn Beatrice Hall'ın 1906 tarihli "The Friends of Voltaire" adlı kitabında Voltaire'in görüşlerini özetlemek için kullanılıyor.
DW,ANKA / MUK,HS