Özbekistan'da terörün gölgesi
31 Mart 2004Rusya’da yayımlanmakta olan Wremya Nowostey gazetesi, dünkü nüshasında, son günlerde Özbekistan’da yaşanan olaylarla Madrid saldırıları arasında bağlantı olduğunu yazdı. Gazeteye göre, İspanya’nın ardından Özbekistan da teröristlerin hedef aldığı ülkeler arasına girmişti. Özbekistan, bilindiği gibi 11 Eylül 2001’den beri Orta Asya’da Amerika Birleşik Devletleri’nin en yakın müttefiklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Madrid saldırıları İspanya’da iktidar değişikliğine de önemli katkı yapmıştı. Moskova Carnegie Merkezi’nde görev yapan siyaset bilimci Aleksey Malaşenko, Özbekistan’da patlayan bombaların bu tarz bir siyasi etki yaratmayacağını belirtiyor. Malaşenko’ya göre, Taşkent’te ipler sıkı sıkıya Devlet Başkanı İslam Kerimov’un elinde. Rus siyaset bilimci, saldırıların yalnızca Özbekistan'ı değil, bütün bölgeyi istikrarsızlaştırmak hedefini güttüğüne dikkat çekiyor.
Taşkent ve Buhara’da pazartesi günü yapılan eylemlerle ilgili komplo teorileri de gündeme geldi. İntihar eylemleri ve silahlı çatışmaların, Devlet Başkanı Kerimov ya da emri altındaki gizli servisin bir düzenlemesi olduğu öne sürüldü. İslam Kerimov, sonbaharda yapılacak genel seçimler için konumunu sağlamlaştırmayı amaçlıyordu. Ancak bu komplo teorisini, Kerimov’u en sert şekilde eleştirenler dahi inandırıcı bulmuyor. Bir süredir batının baskısını da hisseden Kerimov’un böyle bir organizasyona giremeyeceği öngörülüyor.
"Perdelenmiş diktatörlük"
Özbekistan, Sovyetler Birliği’nin tarihe karışmasının ardından, 1991 yılında bağmsızlığını ilan etti; Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi ve 25 milyon nüfusuyla Orta Asya’nın en kalabalık ülkesi konumunda. Bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana İslam Kerimov’un otoriter yönetimiyle idare ediliyor.
Kerimov, Özbekistan’ın adım adım ve kontrollü bir şekilde demokrasi ve pazar ekonomisi sürecinde olduğunu ileri sürüyor. Gerçekte ise Özbekistan, Kerimov’un imparatorluğundan, perdelenmiş diktatörlükten başka bir şey değil. Kerimov, ülkede faaliyet gösteren aşırı İslamcılara karşı sert tutumuyla tanınıyor.
"İslam devleti kurma çabaları"
İslamcılar, büyük bölümü Özbek, ayrıca Tacik ve Kırgız topraklarını kapsayan Fergana Vadisi’nde bir İslam devleti kurmayı hedefliyorlar. Orta Asya’nın tarihsel merkezi olarak kabul edilen Fergana Vadisi’nde 90’lı yılların başında Özbekistan İslami Hareketi doğdu. Örgüt, en tehlikeli İslamcı terör örgütleri arasında kabul ediliyor.
Aşırı İslamcı Özbekler, 1992-1997 yılları arasında Tacikistan’da iktidara karşı İslamcı Tacikler‘le birlikte mücadele ettiler. Özbeklerin bir kısmı Çeçenistan’da Rus Ordusu’na karşı düzenlenen eylemlere de katıldı. Özbekistan İslami Hareketi, Kerimov yönetimine karşı cihat ilan etti. Örgüt, Kerimov’u devirmeyi, Fergana Vadisi’ni denetim altına almayı, halifelik makamını tesis etmeyi ve bir İslami devlet kurmayı hedefliyor.
1999’un yaz aylarında Özbekistan İslami Hareketi, Fergana Vadisi’nin ve komşu ülke Kırgızistan’ın bir kısmında egemenlik sağladı. Örgüt, Afganistan üzerinden gerçekleşen uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelir sayesinde yeterli maddi kaynağa sahipti. Yeterli donanım ve inançlı savaşçılar, örgütün mevzilerini kısa sürede geliştirmesini sağladı. Özbekistan, örgütün art arda düzenlediği, 20 kişinin öldüğü, 100’den fazla kişinin yaralandığı eylemlerle sarsıldı. Özbekistan İslami Hareketi’nin meydana getirdiği terör zincirinin en önemli halkasını Devlet Başkanı Kerimov’a yapılan suikast oluşturdu. Girişim, başarısızlıkla sonuçlandı.